BMW 7.30 Kiralama Ankara
BMW 7.30 Kiralama Ankara,
BMW tarihinin en büyük radyatör ızgaralarından birinin kullanılması 7 Serisi’nin iddiasını gösteriyor!
Dünyanın en lüks ve aynı zamanda sportif olabilen sedanları arasında BMW 7 Serisi’nin konumu tartışılmaz. 5 metrenin üstündeki uzunluğuyla bir makam otomobilin nasıl olması gerektiğini her yeni neslinde yeni teknolojileri ile ortaya koyan BMW 7 Serisi, sadece arka koltuklarında değil, her koltuğunda, özellikle de sürücü bölümüne geçildiğinde benzersiz olduğunu yine yeni yeniden kanıtlıyor. Şimdi gelin
BMW 7 Serisi hakkında bilmeniz gereken 7 maddeye bir göz atalım!
1- 1977’den Günümüze, En Lüks Sınıfın En Sportif Sedanı!
Birinci Dünya Savaşı’nda uçaklar için bir motor üreticisi olarak macerasına başlayan BMW, yıllar içerisinde dayanıklı motosikletleri, ekonomik otomobilleri ve yarış araçlarıyla sınırları zorlamaya odaklı bir marka oldu. 60’lı yıllara gelindiğinde kompakt ancak performans odaklı 02 Serisi modelleriyle adeta endüstriyel sıçrama yaşayan BMW, 1972’de ilk olarak 5 Serisi’ni yollara çıkararak, bugün bile devam ettirdiği model kategorizasyonunu başlattı. Takvimler 1977’yi gösterdiğindeyse ilk 7 Serisi yani E23 kasa kodlu araç yollara çıkmaya başladı. BMW’nin en yeni teknolojilerinin uygulandığı 7 Serisi’nde, marka içinde ilk defa ABS fren kullanımının yanısıra, ilk sürücü havayastığı, entegre yol bilgisayarı, servis aralıklarının takibi gibi kompleks ekipmanlar mevcuttu. BMW 7 Serisi’nin otomotiv endüstrisindeki konumu ise benzersizdi. Her ne kadar üst sınıfta çok sayıda alternatif olsa da hiçbir üretici bu segmentte sportifliğe BMW kadar odaklanmıyordu. 7 Serisi, makam otomobillerini kendi de kullanmak isteyen patronların lüks sedanıydı. Bugün de aynı durum söz konusu.
2- Böbrekler Olmazsa BMW Olmaz!
Kuruluşundan günümüze her BMW modeli, böbrek formundaki radyatör ızgaraları sayesinde ailenin bir ferdi olduğunu belli eder. Otomotiv sektöründe bu tasarım detayına bu denli önem veren başka hiçbir marka yoktur. Yıllar içerisinde BMW modellerinde farklı şekillerde “böbrek” ızgaraları gördük ve görmeye de devam edeceğiz. E 36 kasa kodlu 3 Serisi’nde ön tasarıma bütünleşik formlu ızgaralar aradan geçen 30 yılda evrimini devam ettirdi. E 38 kasa kodlu, James Bond’un da direksiyonu başına geçtiği BMW 7 Serisi’nde enine büyüyerek gelişimini sürdüren ızgara, “tekerlekli bilgisayar” olarak adlandırılan E 65 kasada adeta tasarımın nereye doğru gittiğine işaret ediyordu. Her yeni neslinde hem rakiplerine hem de yoldaki diğer araçlara “orada olduğunu” daha da belli eden “böbrek ızgara” formu 2019 yılındaki güncel 7 Serisi’ne gelindiğinde yüzde 40 büyüyerek en iddialı formuna ulaştı.
3- Sadece Bir Otomobil Değil, Aynı Zamanda Bir Sanat Eseri
Otomobilleri, metal, cam veya plastikten oluşturulan bir ürün olarak görmek, bu muhteşem araçlara haksızlık olacaktır. Bunun farkında olan BMW, 1975’ten günümüze belli modellerini ünlü sanatçıların kendilerini ifade etmeleri için kullanmalarına izin veriyor. 1975 yılında Amerikalı ünlü heykeltraş Alexander Calder’ın boyadığı, “Batmobil” lakaplı BMW 3.0 CSL ile başlayan “Art Car” efsanesinde ilerleyen yıllarda Roy Lichtenstein, Andy Warhol ve David Hockney gibi onlarca sanatçı BMW otomobillerini boyadılar. Takvimler 1990’ı gösterdiğindeyse César Manrique bir BMW 730i’yi boyadı. İspanya’nın doğasından esinlenerek BMW 730i’yi soyut formlarda rengarenk bir şekilde boyayan Manrique, yan aynalardaki gözlerle belki de “Nazar”a karşı bir korumayı amaçlamış olabilir!
4- Ne Olursa Olsun, 7 Serisi’nin Tasarımı Kendini Belli Eder!
BMW’nin eski Tasarım Başkanı Chris Bangle yıllar önce Autocar Dergisi’ne verdiği bir röportajda, “İdeali bulmak için ileriye doğru adım atmalısınız” demişti. Çok tartışılan BMW modellerinin yollarla buluşmasını sağlayan Chris Bangle’ın ardından görevi devralan Adrian van Hooydonk’un önderliğinde tasarlanan yeni BMW 7 Serisi’nde de bir kez daha benzer bir durum yaşanıyor. BMW bir kez daha ideal tasarımın ipuçlarını, Amiral Gemisi 7 Serisi’nde ileriye doğru atılan adımlarla gösteriyor. Marka tarihindeki en büyük radyatör ızgaralarından birine sahip olan yeni BMW 7 Serisi, yer aldığı lüks sedan sınıfının görkemini adeta haykırıyor. Yüzde 40 oranında büyüyen BMW’nin “böbrek” formlu ızgarası, inceltilen farlar ve 50 mm uzatılan motor kaputuyla birleşince dev sedanın oranları sportif sedanlar için harikulade bir örnek teşkil ediyor. Dileyenler yeni BMW 7 Serisi’ni Pure Excellence ya da M Excellence donanım paketlerinde tercih ederek, zarafet ya da dinamizm arasında karakterlerini yansıtabiliyorlar. Ön çamurluklardaki hava kanalları, boydan boya uzanan kaslı omuz çizgisi, C sütununa hakim arka kapı çizgisi ve elbette son teknoloji aydınlatma teknolojisiyle bütünleşik arka tasarım yeni BMW 7 Serisi’nin “Tekerlekler üzerindeki heykel” etkisini tamamlıyor. Ayrıca dileyenler 5120 mm’lik standart gövde uzunluğu yerine 5260 mm’lik “Li” yani uzun aks aralığına sahip BMW 7 Serisi’ni de satın alabiliyorlar.
BMW 7 Serisi, her zaman markanın tepesinde yer aldı. Bu, sadece boyutlarla değil, güç üretiminin sağlandığı motorlarla da hissedildi. Heybetli tasarımı harekete geçiren güç ünitelerine baktığımızda 2.0 litre 265 HP’lik benzinli ve 3.0 litre 340 HP’lik Mild Hybrid-Dizel seçenekler dikkatimizi çekiyor. Her iki motorda 8 kademeli otomatik şanzıman standart olarak sunuluyor. Yine her iki aracın maksimum hızı, “bir centilmenlik anlaşması” sebebiyle 250 km/s ile elektronik olarak sınırlandırılmış. 730i ve 730 Li adındaki benzinli modeller 6.2 ve 6.3 saniye gibi bir sürede 0-100 km/s hızlanmalarını tamamlayabilirken 4 tekerlekten çekiş sistemli 740Ld xDrive ise aynı hıza sadece 5.4 saniyede tırmanabiliyor. Bu muhteşem değerler yakıt tüketiminde de kendini gösteriyor. Otomotiv sektörünün en lüks konfor ve güvenlik donanımlarını barındıran, buna rağmen elektrikli BMW “i” modellerinden aktarılan hafif üretim teknolojileri sayesinde 2 tonluk toplam ağırlığı neredeyse geçmeyen yeni BMW 7 Serisi modelleri, neredeyse kendinden 2-3 segment alttaki otomobiller kadar az yakıt tüketiyor. Bu noktada BMW 740LD xDrive’ın 700 Nm’lik inanılmaz torkunun çekiş gücünü yaşamadan anlatabilmek pek de mümkün değil. Bir de bu araçtaki xDrive sistemi sayesinde her türlü hava koşulunda kesintisiz bir sürüş sizi bekliyor.
6- Eğer Ortada Yeni Bir Teknoloji Varsa, Bilin Ki O 7 Serisi’nde Vardır!
ABS, sürücü havayastığı, iDrive, ActiveHybrid, 8 kademeli otomatik şanzıman ve daha niceleri… Tüm bu teknolojilerin öncüsü BMW’de 7 Serisi olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Yeni BMW 7 Serisi Sedan’ın sunduğu BMW Profesyonel Sürüş Asistanı kapsamında yer alan Şerit Takip Asistanı gibi öncü sürüş asistanı sistemleri veya yenilikçi Geri Sürüş Asistanı gibi Park Asistanı Plus sistemleri ile istediğiniz zaman yeni yolculuklara çıkmaya hazırsınız. Muhteşem iç mekanda sezgisel kokpit detayları dikkat çekiyor. Şimdilik yarı otonom sürüş özelliklerine imkan veren BMW 7 Serisi, yakında gelecekte gerekli regülasyonların otoritelere tarafından onaylanması halinde tam otonom sürüşün de olabileceğini gösteriyor. Mevcut BMW Kişisel Yardımcı Pilot sürüş asistan sistemleri, bize gelecekteki sürüşün ipuçlarını sunuyor. Bu sistemler, sürücüyü destekliyor veya bazı görevleri tamamen devralıyor. Yeni BMW 7 Serisi Sedan’da her şey sürücü odaklı olarak tasarlandı. Örneğin, BMW Live Cockpit Professional’ın ekranları kolaylıkla kişiselleştirilebilir. Bir BMW’nin bakışları her zaman kendini belli eder; hem gündüz hem de gece… Aydınlatma teknolojilerinde sürekli öncü roller üstlenen BMW, yeni 7 Serisi’nde Laserlight adındaki farları sunuyor. Hıza bağlı olarak uzun far modundayken yolu diğer farlardan yaklaşık iki kat daha fazla aydınlatan bu teknoloji, güvenliği arttırarak sürücünün daha az yorulmasını sağlar. Tasarım anlamında mavi vurguları ve “BMW Laser” yazısıyla teknolojiyi bir sanat objesi gibi sergiler.
7- İç Mekanın Büyüsünü Siz Nasıl Yaşamak İsterseniz, Öyle Olur!
BMW 7 Serisi her zaman iç mekanıyla sportif sedan tanımını belirledi. Gerektiğinde arka bölümde geniş diz mesafesi ve konfor için yenilikler sunuldu, gerektiğinde de sürücü odaklı kokpitte tüm kontroller kolaylıkla yapıldı. Yeni BMW 7 Serisi’nin iç mekanında dilendiği takdirde Executive Lounge adındaki uygulama eklenebiliyor. Arka koltuk yolcuları için maksimum alan ve donanım bu paket dahilinde alınabiliyor. Hemen her kademesi ayarlanabilen arka koltuklarda ısıtma ve soğutma haricinde masaj fonksiyonu da devreye giriyor. Ön yolcu koltuğunun sırtlığından çıkan ayak dayaması ile de bu harmoni taçlanıyor. İç mekana göz attığımızdaysa deri koltukları nappa deri ile de zenginleştirebilirsiniz. Bunlara ek olarak bir kez daha BMW Individual kapsamındaki deri döşemeler, tavan kaplamaları ya da iç dekorasyondan da seçimlerinizi yapabilirsiniz. Hangisini seçerseniz seçin; muhteşem bir atmosfer sizin olacaktır. Yeni BMW 7 Serisi’nin geniş iç mekanını tamamen açılabilen cam tavan ile daha da aydınlık bir hale getirebilirsiniz. Açıldığında bol miktarda temiz hava sağlayan bu donanım kapalı konumunda parlak ve ışıkla dolu bir atmosfer sağlıyor. İç mekandaki düğmeden ya da akıllı anahtar üzerinden kontrol edilebilen panorama cam tavan, kaydırma ve kaldırma işlevlerinin yanı sıra elektrikli perdesi ve rüzgar koruyucusu ile yolcuların havasını değiştirmesinde önemli bir katkı sağlıyor.
Teknolojinin, konforun, performansın ve güvenin tek noktada buluştuğu BMW marka
araç kiralamanın en doğru adresi HSA Kurumsal Hizmetlerden geçer. Siz de BMW marka aracınızı
HSA Kurumsal Hizmetlerden kiralayın karlı çıkın.
Kaynak: OGGUSTO
Leave a comment